İnsanın bazen içindekileri yazamaması ve söyleyememsi gibi, dayanılmaz durumlar var! Söylemek istediklerin ve söylenecek o kadar söz var ama buna müsade yok ya da imkan!
Paylaşılması gereken ve zamana yenik düşen kelimeler, duygular ve ifadeler! İnsan istiyor ki; Al içimdekiler bunlar ve hepsi sana! demek istiyor! İstiyor,istiyor,istiyor ama yapamıyor!
Cehennemin zebanileri, her sokağın başını tutmuş, kelimelerin geçebileceği bir yer kalmamış! Zincirlerle bağlı her harf yanlızlığa! Bir güvercine versek sözlerimizi ve göndermek istesek, uçarken vurur bir vicdansız! Güneşe göndersek erir, geceye göndersek kaybolur! Susuz bıraksak kurur! Sözler vardır bazen işte, yazamassın söyleyemessin, anlatamassın! Elinden birşey gelmez! Çaresizce bakarsın ve mecburen susarsın! Susuzluğun söylemektir ve anlatmaktır ama yapamassın! Aslında yapmak istediklerin yani söylemek istediklerindir. Söylemek sadece bir kefil olsun diye söylemek! Yoksa tüm amaç gerçekleştirmektir sözleri! Zaten sadece söz ise hiç söylenmemeli! Yürek dayanmaz o zaman, sözde değil özde olmalı kelimeler! Ama buna birde izin vermeli anlar! Anlar çaresizliğe çivilediğinde düşünceleri, elinden gelmiyenlerle, elinden geldiğince yetinmeye çalışırsın! Zor anlardır ve bununla yaşamalısın!
İnsan bir kaya da çiçek bahçesi yaratmak ister, işte çaresizlikte buna benzer! Aslında imkan verseler ve müsade etseler, güneşi yeniden doğurur insan, önce avuçlarından ve sonra parmaklarından. Büyütür güneşi ve ışığıyla ısıtır istediklerini! Kalabalıklarda yanlız dolaşmak gibidir söyleyememek! Susmak gibidir haykırmak istediğinde! İdam sehpasında asılırken bile, bakmak gözlerine ve şunları söylemek istersin;
"Sana büyüttüm herşeyi çok yanlızdım ve susmak zorunda bırakıldım! Ama inan bana Haykırdım içimden sessizce!"
susmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
susmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)